TOPRAK
Toprak, içerisinde organik ve mineral maddelerle, su ve hava bulunduran, ana kayanın fiziksel ve kimyasal çözülmesiyle oluşan, yeryüzünü saran örtü tabakasıdır. Toprak oluşumu için ana kayanın çözülmesi gerekir.
Ana kaya üç şekilde çözülür.
Fiziksel (mekanik) çözülme
Kimyasal çözülme
Biyolojik çözülme
1. Fiziksel Çözülme
Gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkından dolayı ısınma ve soğuma sonucunda taşların içinde bulunan mineraller sürekli genleşip büzülerek zamanla birbirinden ayrılır. Böylece taşlar ufalanır. Bu tür çözülme kurak ve yarı kurak bölgelerde daha fazla görülür. Bu tür alanlarda toprak oluşumu uzun zaman alır.
Dünya'da fiziksel çözülmenin en fazla olduğu yer günlük sıcaklık farkının fazla olduğu çöllerdir.
2. Kimyasal Çözülme
Suyun bol olduğu nemli iklim bölgelerinde görülen çözülmedir. Taşların bünyesinde bulunan ve suda çözülebilen maddelerin taştan ayrılmasıyla meydana gelir.
Kimyasal ayrışma Dünya'da en fazla nemin ve sıcaklığın yüksek olduğu Ekvatoral kuşakta görülür.
3. Biyolojik (Organik) Çözülme
Genellikle bitki köklerinin taş çatlaklarına sokulması ve büyürken çatlağı genişletmesi şeklinde oluşan çözülmedir.
TOPRAK OLUŞUMUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1. İklim
Toprak oluşumunda en önemli faktördür. Fiziksel ve kimyasal ayrışma iklim etkisiyle olur. Topraktaki humus miktarıda iklime bağlıdır. Bitki örtüsünün gür olduğu yerlerde humus fazla, kuraklığın fazla olduğu alanlarda bitki örtüsü cılız olduğundan humus az olur.
Aşırı yağış alan yerlerde topraktaki humusun bir kısmı taşındığı için humus bakımından fakir olur.
2. Ana kayanın etkisi
Toprak oluşumunda ana kayanın yapısı büyük önem taşır. Ana kayanın direnci çözülmede etkili olur. Sert kayaçların ayrışması daha zordur. Ana kayanın cinsi ve bileşimi oluşan toprağın kireçli, killi, kumlu fosforlu veya milli olmasını etkiler.
3. Yerşekilleri
Eğim, yükselti ve bakı olarak değerlendirebiliriz. Eğimli arazilerde oluşan toprak, yerçekiminin de etkisiyle eğim doğrultusunda hareket edeceğinden toprak oluşumu zorlaşır.
Yükseklere doğru çıkıldıkça sıcaklık azalır. Sıcaklığın azalması ayrışmayı etkileyeceğinden toprak oluşumu güçleşir.
Bakı, dağların güneşe dönük yamaçlarıdır. Bakı, sıcaklık ve bitki örtüsünü etkilediği için toprak tiplerinin oluşumunda büyük rol oynar.
Bakı etkisiyle aynı dağın farklı yamaçların da sıcaklık ve nemlilik farkı olacağından, farklı özelliklere sahip topraklara rastlanabilir.
4. Zaman
Ana kayanın çözülmesi, çözünen kayaçların üzerinde bitkilerin oluşması, toprak yüzeyindeki organik maddelerin parçalanarak humusa dönüşmesi çok uzun yıllar sürer. Ayrıca toprakların bütün katlarıyla oluşabilmesi zamana bağlıdır. 1 cm'lik toprağın oluşabilmesi için en az 100 - 150 yıl geçmesi gerekir.
5. Canlılar ve Bitki Örtüsü
Bitki örtüsünün gür olduğu yerlerde topraktaki organik çözülme hızlanır. Bitkiler yaprak, dal, meyve ve tohumlarının toprağa karışması ile topraktaki humus miktarı artar, humuslu toprak verimli topraktır.
Toprak oluşumunu etkileyen faktörler her yerde farklılık gösterir. Bu da çok çeşitli toprak tiplerinin oluşumuna neden olur.
TOPRAK HORİZONLARI
A HORIZONU
B HORIZONU
C HORIZONU
D HORIZONU
A Horizonu
Toprağın en üst katmanıdır. Bu katman güneş, su ve rüzgarın etkisi ile iyice ayrışmıştır. Canlı kalıntılarının toprağa karışması nedeniyle organik madde ve humus bakımından zengindir. Genellikle koyu renklidir.
B Horizonu
Mineral maddelerin biriktiği katmandır. A horizonunundan sızan tuz, kireç, kil gibi maddeler bu katta bulunur. Genellikle kahverengidir.
C Horizonu
Ana kayanın iri parçalarından oluşan katmandır. C horizonu altında ana kaya bulunduğundan altındaki ana kayanın özelliklerini yansıtır.
D Horizonu
Ana kayanın bulunduğu katmandır. Bu katmandaki ana kaya parçalanmamış haldedir.
TOPRAK TÜRLERİ
A) ZONAL (YERLİ) TOPRAKLAR
Ana kayanın bulunduğu yerde çözülmesiyle oluşan topraklardır. Bu nedenle zonal topraklara yerli topraklar da denir. Bu tür toprakların özellikleri ana- kayanın cinsine ve çevrede etkili olan iklim özelliklerine bağlıdır. Zonal topraklar taşlı, kireçli, kumlu, humuslu olabilirler. Bu tür topraklarda genelde A, B, C D horizonları belirgindir.
Zonal toprak türleri şunlardır:
1. Laterit Topraklar
Sıcaklığın ve yağışın yüksek olduğu Ekvatoral bölgede görülen topraklardır. Laterit topraklar kimyasal çözülme sonucu oluşmuştur. Ekvatoral bölgede bitki örtüsü sık olduğundan bu topraklar humus bakımından zengindir. Ancak aşırı yağışlar sonucu toprağın yüzeyindeki humus süpürülür ve böylece toprağın verimi azalır.
2. Kahverengi Orman Toprakları
Orta kuşakta nemli iklim bölgelerinde görülen topraklardır. Humus bakımından zengin, verimli topraklardır. Aşırı yıkanma yoktur. Genelde koyu renklidirler.
3. Terra - Rossalar (Kırmızı)Topraklar
Akdeniz iklim bölgesine ait topraklardır. İçindeki demir oksit oranın fazlalığından dolayı kırmızı renktedir. Kalkerli kayaçların üzerinde oluştuğundan kireç oranı yüksektir. Bu nedenle verimlilik düşüktür.
4. Podzol Topraklar
Soğuk ve nemli iklim bölgelerinin topraklarıdır. Genellikle iğne yapraklı ağaçların altında oluşurlar. Topraktaki aşırı yıkanma nedeniyle humus oranı azdır. Açık renkli olan bu topraklardan fazla verim alınamaz.
5. Tundra Toprakları
Kutupaltı iklimi de denilen tundra iklim tipine ait olan topraklardır. Kutuplara yakın alanlarda görüldüğünden yılın büyük bölümünde toprak donmuş haldedir. Yaz mevsiminde sıcaklığın yükselmesiyle beraber eriyen karlar toprağa karışır ve bataklığa benzeyen alanlar oluşur. Bundan dolayı bu topraklar üzerinde tarım yapma olanağı bulunmamaktadır.
6. Çernezyom (Kara Topraklar)
Yazları yağışlı olan sert karasal iklim bölgelerinde görülen topraklardır. Yıkanma fazla olmadığı için humus bakımından zengin olan bu topraklar Dünya'nın en verimli topraklarıdır. Humus oranının fazla olması renginin koyu olmasına neden olmuştur.
7. Çöl Toprakları
Çöl bölgelerinde görülen topraklardır. Yağışlar yok denecek kadar az olduğundan topraktaki kireç ve tuz miktarı fazladır. Mekanik çözülme sonucu oluşan bu topraklar tarıma elverişsizdir.
8. Kahverengi ve Kestane Renkli Step Topraklar
Orta kuşakta step ikliminin (karasal) görüldüğü alanlarda oluşan topraklardır. Yağış miktarı az olduğu için tuz ve kireç bakımından zengindir. Humus oranı az verimsiz olan bu topraklarda sulama yapıldığı takdirde tahıl tarımı yapılabilir.
B) İNTERZONAL TOPRAKLAR
İnterzonal topraklar ana kayanın ve yerşekillerin etkisiyle oluşmuş topraklardır. Topraktaki tüm horizonlar gelişmemiştir. Genellikle A ve C horizonlarına sahiptirler.
1. Halomorfik Topraklar
Kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde aşırı buharlaşma sonucunda suyun içindeki tuz ve karbonat gibi maddelerin toprağın yüzeyinde birikmesiyle oluşan topraklardır. Tuzlu ve alkali topraklar olmak üzere ikiye ayrılır.
2. Hidromorfik Topraklar
Taban su seviyesinin yüksek olduğu veya bataklık alanlarda görülen verimsiz topraklardır.
3. Kalsimorfik Topraklar
a) Vertisoller
Eski göl tabanlarındaki kireçli alanlar üzerinde oluşmuş topraklardır. Bu tür topraklarda kurak dönemlerde oluşan çatlaklara topraklar birikir, yağışlı mevsimde toprağın şişmesiyle çatlaklarda biriken toprakların tekrar yüzeye çıktığı görülür. Bu nedenle bu topraklara dönen topraklar da denir.
b) Rendzinallar
Yumuşak kireç taşları üzerinde oluşan topraklardır. Alt kesimlerinde kireç miktarı fazladır. Koyu renkli topraklardır.
C) AZONAL (TAŞINMIŞ) TOPRAKLAR
Dış kuvvetlerin aşındırıp taşıdığı malzemelerin çukur alanlarda birikmesi sonucu oluşan topraklardır. Değişik iklim bölgelerinden gelen materyallerin birikmesi ile oluştuklarından organik kalıntı ve humus miktarı fazladır. Bu nedenle verimli topraklardır.
1. Alüvyal Topraklar
Akarsuların taşıdıkları malzemeleri biriktirmesiyle oluşan topraklardır. Bu tür topraklara genellikle delta ovalarında rastlanır. Alüvyal topraklar geçirgen ve kolay işlenebilen topraklardır. Bu nedenle verimleri yüksektir.
2. Lös Toprakları
Kurak bölgelerde rüzgarların taşıdıkları malzemeleri biriktirmesi sonucu oluşan topraklardır. İnce taneli olan bu topraklar, mineral bakımından zengindir.
3. Moren Topraklar
Buzulların taşıyıp biriktirdiği topraklardır. Yüksek enlemlerde ve yüksek dağlarda görülürler. Mineralce zengin olmasına rağmen sıcaklığın düşük olduğu alanlarda görüldüklerinden tarıma elverişli değildirler.
4. Kolüvyal Topraklar
Eğimli yamaçlardan aşınan materyalin dağın eteklerinde birikmesiyle oluşan topraklardır. Dağlık bölgelerde yaygın olarak görülür.
5. Litosoller
Kolüvyal topraklar yamaçtan inen ince taneli materyalin birikmesiyle oluşurken geride iri taneli malzemeler kalır. Bu iri malzemelerin oluşturduğu topraklara litosoller denir. Taşlı topraklardır.
6. Regosoller
Volkanlardan çıkan kum boyutundaki malzemeler üzerinde oluşan topraklardır.Humus bakımından fakirdirler ve verimleri düşüktür.
Toprak oluşumunda etkili olan faktörlerin karşılıklı etkileşimi, toprak tiplerini ve dağılışını anlamaya yardımcı olur.
Podzollaşma, lateritleşme, kalsifikas-yon, çoraklaşma ve gleyleşme gibi süreçler toprak rejimini oluşturur.
Podzollaşma:Topraktaki yıkanma olayıdır. Daha çok soğuk ve nemli iklim bölgelerinde görülür.
Lateritleşme: Sıcaklık ve yağışın etkisiyle çözülmelere bağlı olarak oluşur. Tropikal iklim bölgelerindeki topraklarda görülür.
Kalsifikasyon: Yetersiz yağışlardan dolayı toprakta kalsiyum birikmesine denir. Kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde görülür.
Çoraklaşma: Vadi ve havza tabanlarında ye-terli akışın olmamasına bağlı olarak meydana gelir. Kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde görülür.
Gleyleşme: Taban su seviyesinin yüksek olu-ğu alanlarda su fazlalığından dolayı toprakta oksijen eksikliği sonucu oluşur. Toprağın asitli olmasına yol açar.
7 Kasım 2013 Perşembe
YER ALTI SULARI VE KAYNAKLAR
Yağışlarla yeryüzüne inen suların bir kısmı akışa geçer, bir kısmı buharlaşır, bir kısmı bitkiler tarafından tutulur ve bir kısmı ise toprağa sızar. Yeraltı sularının oluşabilmesi için yüzeysel suların yeraltına sızması gerekir. Yeraltına sızan sular geçirimsiz bir tabaka üzerinde birikir ve yeraltı sularını oluşturur. Yer altı suyu taşıyan tabakalara akifer adı verilmektedir. Yeraltı sularının kendiliğinden yeryüzüne çıktığı yerlere ise kaynak ismi verilir.
Yeraltı suyunun miktarını ve beslenmesini, yağış miktarı, yüzeyin eğimi, bitki örtüsü ve taşların geçirimlilik özelliği belirler.
Suların yeraltına sızmasını etkileyen faktörler:
1.Arazinin geçirimlilik derecesi,
2.Yağış miktarı,
3.Yağışın şekli,
4.Sıcaklık ve buharlaşma,
5.Arazinin eğimi,
6.Bitki örtüsü.
Yağmur ve kar sularını yeraltına kolay sızdıran taşlara geçirimli taşlar denir. Geçirimli taşların başlıcaları, kumtaşı, çakıl taşı, kalker ve bazalttır. Geçirimli taşlarda oluşan tabakalardan geçerek dibe sızan sular geçirimsiz taşlardan oluşan tabaka üzerinde birikir. Geçirimsiz taşların başlıcaları, kil, şist, marn, granittir.
Özellikle arazinin geçirim derecesi etili olmaktadır. Geçirimsiz arazilerde sular yeraltına fazla sızamamakta, geçirimli ve kayaların gözenekli bir yapıda olduğu arazilerde sızma fazla olmaktadır. Özellikle yağışın çok ve arazinin geçirgen ve gözenekli olduğu yerler yer altı sularının çok olduğu alanlardır.
Yeraltı sularını besleyen kaynaklar:
1-Yağışlar,
2-Akarsular ve göller,
3-Eriyen kar ve buz sularıdır.
Yeraltı suları kayaların çatlaklarından veya tabakaların yamaç, vadi, faylar tarafından kesildiği yerlerden, ya da çeşitli şekillerde insanların açtığı kuyulardan yeryüzüne çıkar. Yeraltı sularının kendiliğinden yüzeye çıktığı yerlere de “kaynak” ( Göze, eşme, memba, pınar) denir.
Kaynak sularının kalitesi, suyun geldiği yerdeki kayanın kimyasal özelliğine bağlıdır. Silisli kayalardan çıkan kaynak suları, çözünmüş kireç içermediği için içme suyu olarak kullanılmaya uygundur. (Örneğin Uludağ, İzmir, Tokat, Niksar olduğu gibi). Kireçli arazilerden çıkan kaynak suları kireçli, jipsli arazilerden çıkan kaynak suları acı olduğu için içme suyu olarak kullanılmaya elverişli değildir.
Yeraltı sularının önemi:
1- İçme ve kullanma suyu temininde,
2- Yarı kurak ülkemizde yaz kuraklığında tarım alanlarının sulanması,
3- Sağlık ve turizm açısından önemli yeri vardır.
4- Kültür balıkçılığı ve son yıllarda paketlenip ihracatta önemli yer tutar.
KAYNAK ÇEŞİTLERİ ve ÖZELLİKLERİ
Yamaç (Vadi) Kaynağı
Yeraltına sızan suların bulunduğu tabakanın birvadi tarafından kesilmesi ile oluşan kaynaktır. Genellikle vadi yamaçlarında görülür.
Karstik Kaynak (Voklüz)
Karstik sahalarda kalker tabakaları arasındaki boşlukları doldurmuş olan yer altı sularının yüzeye çıktığı kaynaktır. Bol miktarda kireç içeren bu kaynakların suları genellikle sürekli değildir. Yağışlarla beslendikleri için karstik kaynakların suları soğuktur.
Şekillerin büyük hali için üstüne tıklayınız.
Fay Kaynağı
Geçirimli tabakalarda toplanan yeraltı sularının kırık hattını takip ederek yeryüzüne ulaşmasıyla oluşan kaynaklara fay kaynağı denir. Fay kaynaklarını suları genellikle sıcak olduğu için kaplıca ve ılıca adını alır.
Yerkabuğunun derinliklerinden geldiği için suları sıcak olan kaynaklara kaplıca ve ılıca denir.Bu kaynakların suları 36° den (insan bedeninin sıcaklığından) düşükse ılıca yüksekse kaplıcadır.Bu sular geçtikleri taş ve tabakalardaki çeşitli mineralleri eriterek bünyelerine aldıkları için mineral bakımından zengindir.
Gayzer
Volkanik bölgelerde basınç altında ısınan yeraltındaki suyun, belirli aralıklarla fışkırması ile oluşan kaynaklardır.Yeni Zelanda ve İzlanda'da yaygındır.
Artezyen Kaynağı
İki geçirimsiz tabaka arasında sıkışmış olan yeraltı sularının üstteki tabakanın delinmesine bağlı olarak fışkırarak yeryüzüne çıkan basınçlı yeraltı sularının oluşturduğu kaynaklardır.
www.harunyahya.org/.../res/artezyen.jpg
Konu ile ilgili tavsiyeler
Genel olarak şekilleri verilerek hangi tür kaynak oldukalrı sorulabilir.Yine kaynak sularının özellikleri sorulabilir.Karstik kaynaklar kireç bakımından zengindir bilgisi önemlidir.Artezyen basınçlı bir kaynak çeşididir.Gayzer de ise sıcak buhar ve su şeklinde püskürür.
Yer altı suları bol yağış alan geçirimli arazilere sahip alanlarda yaygındır.
Yağışlarla yeryüzüne inen suların bir kısmı akışa geçer, bir kısmı buharlaşır, bir kısmı bitkiler tarafından tutulur ve bir kısmı ise toprağa sızar. Yeraltı sularının oluşabilmesi için yüzeysel suların yeraltına sızması gerekir. Yeraltına sızan sular geçirimsiz bir tabaka üzerinde birikir ve yeraltı sularını oluşturur. Yer altı suyu taşıyan tabakalara akifer adı verilmektedir. Yeraltı sularının kendiliğinden yeryüzüne çıktığı yerlere ise kaynak ismi verilir.
Yeraltı suyunun miktarını ve beslenmesini, yağış miktarı, yüzeyin eğimi, bitki örtüsü ve taşların geçirimlilik özelliği belirler.
Suların yeraltına sızmasını etkileyen faktörler:
1.Arazinin geçirimlilik derecesi,
2.Yağış miktarı,
3.Yağışın şekli,
4.Sıcaklık ve buharlaşma,
5.Arazinin eğimi,
6.Bitki örtüsü.
Yağmur ve kar sularını yeraltına kolay sızdıran taşlara geçirimli taşlar denir. Geçirimli taşların başlıcaları, kumtaşı, çakıl taşı, kalker ve bazalttır. Geçirimli taşlarda oluşan tabakalardan geçerek dibe sızan sular geçirimsiz taşlardan oluşan tabaka üzerinde birikir. Geçirimsiz taşların başlıcaları, kil, şist, marn, granittir.
Özellikle arazinin geçirim derecesi etili olmaktadır. Geçirimsiz arazilerde sular yeraltına fazla sızamamakta, geçirimli ve kayaların gözenekli bir yapıda olduğu arazilerde sızma fazla olmaktadır. Özellikle yağışın çok ve arazinin geçirgen ve gözenekli olduğu yerler yer altı sularının çok olduğu alanlardır.
Yeraltı sularını besleyen kaynaklar:
1-Yağışlar,
2-Akarsular ve göller,
3-Eriyen kar ve buz sularıdır.
Yeraltı suları kayaların çatlaklarından veya tabakaların yamaç, vadi, faylar tarafından kesildiği yerlerden, ya da çeşitli şekillerde insanların açtığı kuyulardan yeryüzüne çıkar. Yeraltı sularının kendiliğinden yüzeye çıktığı yerlere de “kaynak” ( Göze, eşme, memba, pınar) denir.
Kaynak sularının kalitesi, suyun geldiği yerdeki kayanın kimyasal özelliğine bağlıdır. Silisli kayalardan çıkan kaynak suları, çözünmüş kireç içermediği için içme suyu olarak kullanılmaya uygundur. (Örneğin Uludağ, İzmir, Tokat, Niksar olduğu gibi). Kireçli arazilerden çıkan kaynak suları kireçli, jipsli arazilerden çıkan kaynak suları acı olduğu için içme suyu olarak kullanılmaya elverişli değildir.
Yeraltı sularının önemi:
1- İçme ve kullanma suyu temininde,
2- Yarı kurak ülkemizde yaz kuraklığında tarım alanlarının sulanması,
3- Sağlık ve turizm açısından önemli yeri vardır.
4- Kültür balıkçılığı ve son yıllarda paketlenip ihracatta önemli yer tutar.
KAYNAK ÇEŞİTLERİ ve ÖZELLİKLERİ
Yamaç (Vadi) Kaynağı
Yeraltına sızan suların bulunduğu tabakanın birvadi tarafından kesilmesi ile oluşan kaynaktır. Genellikle vadi yamaçlarında görülür.
Karstik Kaynak (Voklüz)
Karstik sahalarda kalker tabakaları arasındaki boşlukları doldurmuş olan yer altı sularının yüzeye çıktığı kaynaktır. Bol miktarda kireç içeren bu kaynakların suları genellikle sürekli değildir. Yağışlarla beslendikleri için karstik kaynakların suları soğuktur.
Şekillerin büyük hali için üstüne tıklayınız.
Fay Kaynağı
Geçirimli tabakalarda toplanan yeraltı sularının kırık hattını takip ederek yeryüzüne ulaşmasıyla oluşan kaynaklara fay kaynağı denir. Fay kaynaklarını suları genellikle sıcak olduğu için kaplıca ve ılıca adını alır.
Yerkabuğunun derinliklerinden geldiği için suları sıcak olan kaynaklara kaplıca ve ılıca denir.Bu kaynakların suları 36° den (insan bedeninin sıcaklığından) düşükse ılıca yüksekse kaplıcadır.Bu sular geçtikleri taş ve tabakalardaki çeşitli mineralleri eriterek bünyelerine aldıkları için mineral bakımından zengindir.
Gayzer
Volkanik bölgelerde basınç altında ısınan yeraltındaki suyun, belirli aralıklarla fışkırması ile oluşan kaynaklardır.Yeni Zelanda ve İzlanda'da yaygındır.
Artezyen Kaynağı
İki geçirimsiz tabaka arasında sıkışmış olan yeraltı sularının üstteki tabakanın delinmesine bağlı olarak fışkırarak yeryüzüne çıkan basınçlı yeraltı sularının oluşturduğu kaynaklardır.
www.harunyahya.org/.../res/artezyen.jpg
Konu ile ilgili tavsiyeler
Genel olarak şekilleri verilerek hangi tür kaynak oldukalrı sorulabilir.Yine kaynak sularının özellikleri sorulabilir.Karstik kaynaklar kireç bakımından zengindir bilgisi önemlidir.Artezyen basınçlı bir kaynak çeşididir.Gayzer de ise sıcak buhar ve su şeklinde püskürür.
Yer altı suları bol yağış alan geçirimli arazilere sahip alanlarda yaygındır.
AKARSULARIN GENEL ÖZELLİKLERİ
Akarsularla İlgili Terimler
1.Akarsu kaynağı: Akarsuyun doğduğu yerdir.
2.Akarsu ağzı: Akarsuyun herhangi bir denize veya göle döküldüğü yerdir.
3.Akarsu yatağı: Kaynakla ağız arasında uzanan, akarsuyun içinden aktığı çukurluktur.
4.Akarsu vadisi: Akarsuların, içinde aktıkları yatağı aşındırmalarıyla ortaya çıkan çukurluktur.
5.Akarsu havzası: Akarsuyun koları ile birlikte sularını topladığı alana denir Sularını denize ulaştırabilen akarsulara açık havza denir.Ancak, akarsular topladıkları suyu denize ulaştıramıyorsa, kara içinde bir göle dökülüyorsa veya yer altına sızıyorsa, bu tür akarsuların havzası kapalı havza dır.
6.Su bölümü çizgisi: İki akarsu havzasını birbirinden ayıran sınırdır. Genellikle dağların doruk noktalarından geçerler.
7.Akarsu ağı (Akarsu drenajı): Akarsu havzası, içindeki kollarıyla birlikte bir ağ oluşturur. Buna akarsu ağı (drenajı) denir. Havzanın eğimi, yapıyı oluşturan taşların cinsi ve tabakaların özelliklerine göre, değişik tipte akarsu drenajları oluşur.
8.Akarsu debisi (akımı): Akarsu yatağının, herhangi bir kesitinden geçen su miktarının m3/sn cinsinden değeridir.
Debiye etki eden faktörler:
İklim (yağış sıcaklığı)
Bitki örtüsü
Havzadaki büyük kaynaklar ve yer altı suları
Yatağın geçirimliliği
Dağlardaki kar kalınlığı
Göller
İnsan
9.Akarsu rejimi: Akarsuyun yıl içerisindeki debi değişiklikleridir. Akım düzeni olarak da adlandırılır.
Su seviyesinde fazla değişiklik olmayan akarsuların rejimleri düzenlidir.
Aylara ve mevsimlere göre, seviye değişikliği fazla olan akarsuların rejimleri düzensizdir.
Rejime etki eden faktörler
Yağış rejimi
Yağış biçimi
Akarsu kaynağı
Sıcaklık ve buharlaşma
Havzanın genişliği
Arazinin şekli ve eğimi
10. Akarsu hızı:Akarsuyun birim zamanda aldığı yoldur (m/sn). Akarsu hızı muline denilen bir araçla ölçülür.
11.Hız çizgisi:Akarsu hızının en fazla olduğu noktaları birleştiren çizgidir.
12.Sürekli akarsu: Yatağında her zaman su bulunduran akarsudur.
13.Geçici akarsu: Yatağında her zaman su bulundurmayan, bazen kuruyan akarsudur.
14.Taban seviyesi: Akarsular aşındırmalarını derine, yana ve geriye doğru yaparlar. Hiçbir akarsu yatağını deniz seviyesinin daha altına kadar ışındıramaz. Bu seviyeye taban seviyesi denir.
15.Yamaç gerilemesi: Özellikle nemli iklim bölgelerinde yamaçlar hem alttan, hem de sel sularıyla üstten aşınırlar. Bunun sonucunda yamaç gerilemesi olayı meydana gelir ve yamaç profili oluşur.
Akarsularla İlgili Terimler
1.Akarsu kaynağı: Akarsuyun doğduğu yerdir.
2.Akarsu ağzı: Akarsuyun herhangi bir denize veya göle döküldüğü yerdir.
3.Akarsu yatağı: Kaynakla ağız arasında uzanan, akarsuyun içinden aktığı çukurluktur.
4.Akarsu vadisi: Akarsuların, içinde aktıkları yatağı aşındırmalarıyla ortaya çıkan çukurluktur.
5.Akarsu havzası: Akarsuyun koları ile birlikte sularını topladığı alana denir Sularını denize ulaştırabilen akarsulara açık havza denir.Ancak, akarsular topladıkları suyu denize ulaştıramıyorsa, kara içinde bir göle dökülüyorsa veya yer altına sızıyorsa, bu tür akarsuların havzası kapalı havza dır.
6.Su bölümü çizgisi: İki akarsu havzasını birbirinden ayıran sınırdır. Genellikle dağların doruk noktalarından geçerler.
7.Akarsu ağı (Akarsu drenajı): Akarsu havzası, içindeki kollarıyla birlikte bir ağ oluşturur. Buna akarsu ağı (drenajı) denir. Havzanın eğimi, yapıyı oluşturan taşların cinsi ve tabakaların özelliklerine göre, değişik tipte akarsu drenajları oluşur.
8.Akarsu debisi (akımı): Akarsu yatağının, herhangi bir kesitinden geçen su miktarının m3/sn cinsinden değeridir.
Debiye etki eden faktörler:
İklim (yağış sıcaklığı)
Bitki örtüsü
Havzadaki büyük kaynaklar ve yer altı suları
Yatağın geçirimliliği
Dağlardaki kar kalınlığı
Göller
İnsan
9.Akarsu rejimi: Akarsuyun yıl içerisindeki debi değişiklikleridir. Akım düzeni olarak da adlandırılır.
Su seviyesinde fazla değişiklik olmayan akarsuların rejimleri düzenlidir.
Aylara ve mevsimlere göre, seviye değişikliği fazla olan akarsuların rejimleri düzensizdir.
Rejime etki eden faktörler
Yağış rejimi
Yağış biçimi
Akarsu kaynağı
Sıcaklık ve buharlaşma
Havzanın genişliği
Arazinin şekli ve eğimi
10. Akarsu hızı:Akarsuyun birim zamanda aldığı yoldur (m/sn). Akarsu hızı muline denilen bir araçla ölçülür.
11.Hız çizgisi:Akarsu hızının en fazla olduğu noktaları birleştiren çizgidir.
12.Sürekli akarsu: Yatağında her zaman su bulunduran akarsudur.
13.Geçici akarsu: Yatağında her zaman su bulundurmayan, bazen kuruyan akarsudur.
14.Taban seviyesi: Akarsular aşındırmalarını derine, yana ve geriye doğru yaparlar. Hiçbir akarsu yatağını deniz seviyesinin daha altına kadar ışındıramaz. Bu seviyeye taban seviyesi denir.
15.Yamaç gerilemesi: Özellikle nemli iklim bölgelerinde yamaçlar hem alttan, hem de sel sularıyla üstten aşınırlar. Bunun sonucunda yamaç gerilemesi olayı meydana gelir ve yamaç profili oluşur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)